Yerebatan Sarnıcı Nerede?
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan önemli turistik mekanlardan biridir. İstanbul’un Sultanahmet semtinde yer alan sarnıç, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda inşa ettirilmiştir. Sarnıç, İstanbul’un tarihi dokusunu ve su tedarik sisteminin bir parçasını temsil etmektedir.
Yerebatan Sarnıcı, Medusa Başlıkları olarak da bilinen iki büyük sütunun üzerinde bulunan Medusa heykelleriyle ünlüdür. Bu heykellerin tam olarak nasıl sarnıca yerleştirildiği hala bir gizem oluşturmaktadır. Sarnıcın içinde yer alan su seviyesi, sütunların üzerine yansıyan ışıkla birlikte etkileyici bir manzara oluşturur. Bu özellikleriyle Yerebatan Sarnıcı, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Giriş Ücretleri
Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret etmek isteyenler, belli bir ücret ödemek zorundadır. Giriş ücretleri yetişkinler için X TL, öğrenciler için ise Y TL’dir. Ayrıca, çocuklar için belirli bir yaş sınırı ve ücretsiz giriş imkanı bulunmaktadır. Giriş ücretlerinin yanı sıra, ziyaretçilerin fotoğraf çekimi için ek bir ücret ödemesi gerekebilir.
Yerebatan Sarnıcı’na giriş ücreti ödemek istemeyenler için bazı dönemlerde ücretsiz ziyaret günleri düzenlenmektedir. Bu günlerde, sarnıç belirli saatler arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Ücretsiz ziyaret günleriyle ilgili bilgileri önceden kontrol etmek ve planlama yapmak önemlidir.
Yerebatan Sarnıcı’nın Tarihi
Yerebatan Sarnıcı, Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde inşa edilmiştir. İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan bu sarnıç, yer altı su kaynaklarının kullanılmasını sağlamıştır. Sarnıcın inşa edildiği dönemde İstanbul’da su temini büyük bir sorundu ve sarnıç bu sorunu çözmek için önemli bir adım olmuştur.
Sarnıcın tarihi ve inşasıyla ilgili bazı detaylar hala net olarak bilinmemektedir. Ancak, yapılan araştırmalar ve yapı üzerindeki işaretler, Bizans döneminde su depolama sisteminin önemli bir parçası olduğunu göstermektedir. Sarnıcın inşasında kullanılan malzemelerin bazıları Roma dönemine ait olup, bu da yapının tarihi geçmişini gösteren bir ipucu olarak kabul edilmektedir.
Yerebatan Sarnıcı, uzun yıllar boyunca unutulmuş ve kullanılmamıştır. Hatta, sarnıcın varlığı uzun süre boyunca unutulmuş ve yer altındaki su kaynaklarının keşfedilmesi sırasında tesadüfen bulunmuştur. 1545 yılında İstanbul’u ziyaret eden Fransız seyyah Pierre Gilles, sarnıcı keşfederek Avrupa’ya haber vermiştir. Bu keşiften sonra sarnıç restore edilmiş ve turistlerin ziyaretine açılmıştır.
Yerebatan Sarnıcı’nın Özellikleri
Yerebatan Sarnıcı, 336 adet sütunla desteklenmiştir. Bu sütunlar, sarnıcın tavanını taşımaktadır. Sarnıcın içinde yer alan su seviyesi, tavanın üzerine yansıyan ışıkla birlikte etkileyici bir atmosfer yaratır. Sarnıcın su kaynakları zamanla azalmış olsa da, hala bir miktar su içerir ve bu da sarnıcın mistik bir havaya sahip olmasını sağlar.
Sarnıcın en dikkat çekici özelliklerinden biri, Medusa Başlıkları olarak bilinen iki büyük sütunun üzerinde yer alan Medusa heykelleridir. Bu heykeller, sarnıcın ziyaretçileri tarafından büyük bir ilgiyle karşılanır. Heykellerin nasıl ve neden sarnıca yerleştirildiği hala bir gizemdir. Medusa heykelleri, sütunların tabanlarında kullanılmıştır ve başları ters olarak yerleştirilmiştir. Bu da heykellerin sıradışı bir şekilde sergilenmesini sağlamıştır.
Yerebatan Sarnıcı, tarih ve mimarlık meraklıları için büyük bir öneme sahiptir. Sarnıcın içindeki sütunlar, Bizans döneminin mimari tarzını yansıtmaktadır. Ayrıca, sarnıcın tarihi geçmişi ve unutulmuşluğu da onu daha da ilginç kılmaktadır. Sarnıç, İstanbul’un tarihi dokusunu ve su tedarik sisteminin bir parçasını temsil etmesi nedeniyle turistlerin dikkatini çekmektedir.
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un tarihi yarımadasındaki diğer turistik mekanlara da yakın konumdadır. Ayasofya Müzesi, Sultan Ahmet Camii ve Topkapı Sarayı gibi önemli yapılar sarnıca yürüme mesafesindedir. Bu nedenle, birçok turist Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret ederken diğer önemli turistik mekanları da gezmektedir.
Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret etmek isteyenler, İstanbul’un tarihi yarımadasındaki Sultanahmet semtine ulaşabilirler. Sarnıcın giriş ücretlerine dikkat etmek ve ziyaret saatlerini önceden kontrol etmek önemlidir. Ayrıca, sarnıçta fotoğraf çekimi yapmak isteyenlerin ek bir ücret ödemesi gerekebilir. Yerebatan Sarnıcı’nın tarihi ve mimari önemi, İstanbul’u ziyaret eden herkes için görülmeye değer bir yerdir.